Bingöl Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Kalkınma Derneği (BİN-DER) Başkanı Doğan Karasu, yaptığı açıklamayla yetkinin yerel yönetimlere devredilmesi gerektiğini söyledi. 17 Aralık operasyonuna ilişkin değerlendirmelerini aktaran Karasu: “Yeni anayasa yapılmalı, federal yapıya geçilmeli, yerel parlamentolar oluşturulmalı, birden fazla resmi dil olmalı, parlamenteri yolda görebilmeli, hizmetler yerel parlamentolarda planlanmalı, valiler seçimle gelmelidir” görüşünü de paylaştı.
“HERKES ‘DEVLET BENİM OLSUN' MÜCADELESİNİ VERİYOR”
“Türkiye geriliyor, artan fay hatları aktifleşiyor, her kesim devlet içinde kendisine uygun bir bariyer kurmaya çalışıyor. Devlet en büyük muktedirler alanıdır, devleti ele geçirmek cazip iştir” diyen Karasu: “Devlette ganimet var, ganimet ise savaş ile elde edilir. Dikey, yatay, paralel, altıgen tüm örgütlenmelerin temelinde devletin kuralsız, hukuk içermeyen, sınırlandırılmamış gücünü kullanma arzusu vardır. Herkes ‘devlet benim olsun' mücadelesini veriyor. Son tartışmalarda da görüyoruz ki, devlet herkesin olsun isteği yoktur, ötekilerin devleti olacak kadar bir devlet örneğini göremiyoruz. Son olayların paralel devlet, hırsızlık, milli iradenin tabulaştırılarak kutsallaştırılması, iktidarın kirlenmesi, yargının bağımsızlığı, yargıç güvencesi, tuhaf bir şekilde işleyen hukukun devreden çıkarılmış olması, iktidarın merkezileşmesi ve şahsileşmesi, güçler ayrılığı ilkesinin ortadan kalkması, paramiliter devlet gücünün yargının taleplerine karşı gelmesi, medyanın dördüncü kuvvet kimliğini kaybetmesi birçok kişinin gözünden kaçmaktadır. Yaşanan savaş güç savaşıdır, ülkeyi demokratikleştirme mücadelesi değildir” dedi.
“Ortaklığın geçmişi ortakların tümüne aittir”
‘Hukuk devletinde hiçbir cemaat ve kurum seçilmiş bir iktidarın ortağı olamaz' diyen Karasu: “Hepimiz biliyoruz ki, bu paralellik ilk günden beri vardı. Cemaat ve hükümet siyam ikizleri gibi ortak çalıştı, ortak işler yaptı, bir şirket gibi çalıştı. Geçmişin tüm hukuksuzluklarını cemaate yükleyip işin içinden çıkmaya çalışmak doğru değildir. Ortaklığın geçmişi ortakların tümüne aittir. Çıkar üzerine kurulan birlikteliğin nefrete dönüşmesi taraflardan birini haklı çıkaramaz. Sadece Bingöl Üniversitesindeki ortak kadrolaşma çalışmasının hesabını orta yere döktüğünüzde ne tür bir haksızlığın ortaklaşa yapıldığını görürüz. Bingöl Üniversitesinin hikâyesi ne kadar ciddi ise devletin hikâyesi de o kadar ciddidir. Bingöl Üniversitesi ne kadar üniversite ve halkın sahiplendiği kurum ise, devlette o kadar halkın devletidir. Bingöl Üniversitesinde bir tane ‘öteki' var mı? Devletteki kast sistemi tartışılmalıdır. Her ilde 2 tane atanmış valinin olması Türkiye ironisidir. Hukuk mutabakatını, yeryüzündeki asgari hukuk devletini, tarafsız ve gücünü çevreye devreden devleti konuşan yok. Birilerinin yanında yer alma çabası var” ifadelerini kullandı.
“YENİ ANAYASA YAPILMALI, VALİLER SEÇİMLE GELMELİ”
Karasu: “Türkiye'nin rahatlaması eski güç odaklarıyla koalisyon kurmakla, devleti tartışılacak bir aygıt olmanın dışında tutmakla sağlanamaz. Devleti yeniden kurmanın metodunu tartışacağız. Milletin iradesi kuru bir hamasettir. Bu ilde Milletvekili, Belediye Başkanı olarak dünyaya gelenler var. Demokrasilerde doğmadan önce milletvekili, belediye başkanı olmak var mı? Milli irade seçim sonucu değildir. Seçim araçlardan biridir. Hırsızlık seçimle test edilecek bir şey değildir. Yanlışları meşrulaştırmaya ayırdığımız zamanı ve harcadığımız enerjiyi daha iyisi nasıl mümkündür olana ayırsak daha iyi olmaz mı? Demokrasi, özgürlük ve hukuku savunmalı, devleti azaltmalı, toplumu çoğaltmalı, çözüm güçlerini bölgelere dağıtmalı, merkezin gücünü yerele devretmeliyiz. Yeni anayasa yapılmalı, federal yapıya geçilmeli, yerel parlamentolar oluşturulmalı, birden fazla resmi dil olmalı, parlamenteri yolda görebilmeli, hizmetler yerel parlamentolarda planlanmalı, valiler seçimle gelmelidir. Seçimle gelmeyen bir valinin bu kadar yetkili olması milli iradeyle bağdaşmaz. Demokrasilerde seçimle gelen muhtarın imzası atamayla gelen valinin imzasından daha meşrudur. Ülke bu krizden köklü bir demokratik hamleyle çıkabilir, şu an izlenen yolun nereye çıkacağını düşünmek bile istemiyoruz” şeklinde konuştu.