Üç farklı portre, 3 kahraman!

15 Temmuz kahramanı şehit Astsubay Ömer Halisdemir, İzmir'deki  hain saldırıyı önleyen şehit polis Fethi Sekin ve Bingöl'deki canlı bombanın üzerine atlayan Hatice Belgin'i kaleme alan Sözen, isimleri, memleketleri ve meslekleri farklı olsa da hikâyelerinin benzer olduğunu söyledi.

İŞTE O YAZI

Üçünün isimleri, memleketleri, meslekleri, dünyaya geldiği Şehirler farklı olsa da, üçünün hikayesi ve şahadetleri bir birine çok benziyor. Üçü de kendi canlarını bu vatan uğruna feda ederken birçok kişinin hayatını kurtardılar. 

Belki de birçoğunuz tahmin etmişsiniz kimlerden bahsettiğimi. Ömer Halis Demir , Fethi Sekin , Hatice Belgin.

Hatice BELGİN, 29 Ekim 2011 tarihinde Bingöl ili Genç caddesinde Bayram alış verişi yaparken kalabalığın içinde üzerine kara çarşaf giymiş üzerinde canlı bomba taşıyan bir teröristi fark etti. Kalabalık içinde ilerleyen teröristi etkisiz hale getirmek için bir an bile tereddüt etmeden üzerine atladı. Hatice Belgin'in üzerine atladığı terörist üzerindeki bombayı patlatarak intihar etti. Olayda Hatice Belgin şehit olurken, çocukları Veysel, Ceylan ve Hazal Belgin de yaralandı. Üç gün hastanede tedavi gören Oğlu Veysel Belgin de hayata tutunamayarak Şehit oldu. 

Her şeyden habersiz yaklaşan Bayram öncesi Bingöl'ün en işlek caddesinde çocukları ile bayram alış verişi için gezerken çocuklarını ve çevredeki insanların hayatlarını kurtarmak için kendi hayatını feda etti. Geride boynu bükük üç evlat, gözü yaşlı bir eş bıraktı. Hayatının baharında hayallerine ve sevenlerine veda etti. 

Hatice Belgin'in üzerine atlayıp etkisiz hale getirdiği canlı bomba o gün 29 ekim törenlerinde ilin Valisinin, Garnizon Komutanının ve Belediye Başkanın da bulunduğu kutlama programı esnasında kendini patlatacak belki de yüzlerce insanımızın şehit olmasına sebep olacaktı. 

Ömer Halis DEMİR, Niğde'nin Bor İlçesi Çukurkuyu Beldesinde dünyaya gelmiş, çocukluk yıllarında es sevdiği meslek olan çobanlık yaparak geçirmişti. Çobanlık yaparken aynı zamanda Okulunu ihmal etmemiş, çobanlıktan sonra en çok sevdiği askerlik mesleğini seçmişti. Yurt içinde ve Yurt dışında birçok önemli görevler üstlendi. Türkiye'nin en seçkin askeri birliği Özel Kuvvetler Komutanlığında Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakal Paşa'nın emir astsubaylığı görevini yürütüyordu. Başarılı cesur, dürüst ve güvenilir bir askerdi. 

15 Temmuz gecesi Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine sızmış üniformalı teröristler tarafından gerçekleştirilen askeri darbe esnasında görevli olduğu Özel Kuvvetler Komutanlığını ele geçirmeye çalışan hain ve alçak Tuğgeneral Semih Terzi'yi alnından vurarak öldürmüş, Semih Terzi'nin yanında bulunan diğer darbeci askerler tarafından Şehit edilmişti.

Komutanının "Özel Kuvvetlere gelen Semih Terzi darbecidir onu derhal vur" emrini bir saniye bile tereddüt göstermeden canı pahasına yerine getiren Ömer Halis Demir o gece o hain generali öldürerek sadece bir darbeyi önlememiş, bir ülkenin kaderini değiştirmişti. Geride iki boynu bükük evlat, acılı bir eş, gözü yaşlı anne babasını bırakarak Şahadet şerbetini içerek Peygamber'imizin komşusu olmaya gitti. Ömer Halis Demir o gece o kahramanlık örneğini göstermemiş olsaydı, kaçıp gitseydi yâda o darbeci generale teslim olsaydı belki bugün bizler olmayacaktık ve bu kahramanlık destanı satırları yazmıyor olacaktık.

Fethi SEKİN, Elazığ'da dünyaya gelen Fethi SEKİN ilkokul, ortaokul ve Liseyi Elazığ'da okuduktan sonra çocukluğunda hep hayalini kurduğu Polislik mesleğine adım attı. Ülkemizin birçok yerinde görevini başarıyla yerine getirmiş meslek hayatının son zamanlarını Ege'nin incisi İzmir'de halkımıza hizmet ederek yerine getiriyordu. Trafik polisiydi. İzmir Adliyesinin çevre trafiğini sağlamakla görevliydi. Babacan yardımsever tavırlarıyla kısa sürede onu tanıyan herkesin gönlünü fethetmişti. Doğuluydu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan onur ve gurur duyan Kürt kökenli bir Polis memuru idi. Onun için etnik kökenin hiçbir önemi yoktu. Çünkü meslek hayatı boyunca sen Kürt kökenlisin diye kimse onu dışlamamış, horlamamıştı. 

Kısa bir süre önce annesini kaybetmişti. Annesinin acısı daha yüreğinde tazeliğini korurken 5 Ocak 2017 tarihinde saat 16.00 sıralarında gözleri dönmüş hain terör örgütü mensuplarınca İzmir adliyesine bombalı araçla saldırı hazırlığında olan Teröristler , Polis memuru Fethi Sekin'in dikkati sayesinde fark edilmiş , şüphelendiği aracı durdurmak istemiş , teröristler durmayarak kendisine uzun namlulu silahlarla karşılık vermiştir. Adliye önünde bombalı aracı patlatan teröristler Polislerin kendilerine karşılık vermesinden sonra olay yerinden kaçmak istemiş , teröristleri takip eden Fethi Sekin elindeki beylik Silahı ile teröristlerin üzerine gitmiş , teröristlerden birini etkisiz hale getirmiş , son mermisine kadar kahramanca çarpılmıştır. Mermisi bittiği için olay yerinden uzaklaşmaya çalıştığı esnada hain, kalleş, alçak terörist tarafından sırtından vurularak şehit olmuştur. Geride kalp hastası bir baba, gözü yaşlı bir eş, canından çok sevdiği üç boynu büyük yavrusunu yetim bırakarak Şahadet şerbetini içmiştir. 

Oda tıpkı Ömer Halis Demir gibi, Hatice Belgin gibi insanların hayatını kurtarmak için kahramanca mücadele vererek kendi hayatını feda etmiştir. 

Üçü de kahramandı, cesurdu, korkusuzdu. Şehit olacaklarını bile bile bu ülke için , bu bayrak için , çocuklarımızın yarınları için , minarelerde ezanımızın susmaması için cesur davranışlar sergileyerek kahramanca Şehit oldular. 

Sadece onlar mı? Tarihimiz saymakla bitiremeyeceğimiz kahramanlık öyküleriyle doludur. Belki de bizi diğer milletlerden ayıran en önemli özellik, ülkesi ve vatanın bölünmez bütünlüğü için canlarını feda etmekten kaçınmayan kahramanlarımızın olmasıdır. İnanıyoruz ki bu ülke için, kutsal değerlerimiz için bir an bile tereddüt göstermeden hayatlarını feda edecek 80 milyon vatandaşımız vardır. 35 yıllık terörle mücadele tarihimiz ve 15 Temmuz bunun en canlı şahididir. 15 Temmuz'da asker üniformalı hain teröristler tankları, topları, jetleri ile bu milletin üzerine geldiler. Bu milletin cesur ve kahramanca tavırları önünde diz çöktüler. 

Böyle kahraman vatan evlatları olan bir ülkenin vatandaşı olduğumuz için ne kadar gurur duysak azdır. 

Bize düşen görev birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde birliğimizi ve beraberliğimizi muhafaza etmektir. 

Bizim için canlarını feda eden Aziz şehitlerimizin ailelerine sahip çıkmak, onların emanetlerini gözümüz gibi muhafaza etmektir. Unutmayalım ki CESURLAR TARİH YAZAR, KORKAKLAR O TARİHİ OKUR....