Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, köşe yazısında “PKK ve KCK yetkililerinin Korucuların yüzde 85'nin PKK'nın safına geçtikleri, onlarla işbirliği yaptıkları” iddiasında bulunan Gültekin Avcı'nın bu satırları üzerine Kamuoyu Aydınlatma Platformu'na açıklama gönderdi.
Gültekin Avcı'nın dile getirdiği hususların gerçekten uzak ve iftiradan öteye geçmeyen iddialar olduğunu vurgulayan Sözen: “PKK'lı yöneticilerinin hadlerini ve maksatlarını aşarak dile getirmiş oldukları bir temennidir. Bölücü terör örgütü bunu çok iyi biliyor ki, bilmiyorsa da çok iyi bilsin ki, camiasından 1650 şehit ve yüzlerce Gazi vermiş Korucular olarak son bir neferimiz kalıncaya kadar asla PKK yandaşlarına ve siyasi uzantılarına destek vermeyeceğiz. Korucular geçmişte olduğu gibi bundan sonrada PKK'nın korkulu rüyası olmaya devam edecektir. PKK'nın siyasi uzantısı olan BDP, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde siyaseten birinci sıradaki parti olamamalarının yegâne nedeninin korucular olduğunu çok iyi bildiklerinden, korucularımıza yönelik geçmişte olduğu gibi bugün de kara propaganda ve asılsız haberler yaparak kahraman korucularımızın moral ve motivasyonunu bozmaya çalışmaktadırlar. Korucularımız bu mesnetsiz haberler karşısında gereken cevapları kurmuş oldukları sivil toplum örgütleri aracılığıyla sert bir şekilde verecek bilgi, birikim ve kapasiteye sahiptirler. Kimse bu kahraman camia üzerinde siyasi emelleri uğruna pazarlık yapmaya kalkışmamalıdır” dedi.
“KORUCULARIN KURMUŞ OLDUĞU STK'LARA ULAŞMAKTA ZORLUK ÇEKİYORSUNUZ?”
Gültekin Avcı'ya “Kaleme almış olduğunuz bu yazıda bahsi geçen olayların doğruluğunu araştırmadan, kaynağını isim vererek, bilgi ve belgeye dayandırmadan, emekli olmuş kişilerle beraber sayıları 125 bini bulan bu camiayı töhmet altında bırakmayı sizin gibi ekmeğini kaleminden kazanan usta ve tarafsızlığına inandığımız bir gazeteciye yakıştırmadığımızı bilmenizi istiyorum” sözleriyle eleştirde bulunan Sözen: “Korucularla ilgili gerçekleri öğrenmek istiyorsanız başvuracağınız merci korucuları temsil eden sivil toplum örgütleridir. Neden se siz gazeteciler PKK'lılara, KCK'lılara ve BDP'lilere ulaşmakta zorluk çekmiyorsunuz da, neden doğruları öğrenmek adına Korucuların kurmuş olduğu sivil toplum örgütlerine ulaşmakta zorluk çekiyorsunuz? Bizler arzu etmediğimiz halde bunun altında art niyet olduğunu düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Sizlere düşen görev, yıllarca haksızlığa uğramış, hukuksuz bir şekilde sigortasız ve cüzi bir maaş verilerek çalıştırılan bu camianın sorunlarını Türkiye Kamuoyuna getirmek olmalıdır. Bu camianın kahramanlıklarını, fedakârlıklarını anlatmanız gerekirken sizler kalkmış aslı astarı olmayan PKK ‘ı yöneticinin yalan yanlış söylemlerini köşenizde yer veriyorsunuz. Korucu kadar kahramanlık göstermiş başka bir camiayı bulamazsınız. Bölgeye tayini çıkan askerler polisler ve diğer kamu görevlileri çok yüksek ücretler ve terör tazminatları alarak en fazla bölgede 3 yıl görev yaptıktan sonra geri dönmektedirler. Görev yaptıkları zaman zarfında aileleri çocukları o kadar kıymetli ki ailelerini bile getirmekten çekinen görevliler vardır. Terörle mücadelenin başladığı 1985 yılından bu yana nice güvenlik görevlisi gelmiş geçmiştir. Ama o bölgenin asli unsuru olan Kahraman Korucularımız camiasından 1650 şehit vermesine rağmen hiç bir karşılık beklemeden görevlerinin başındadırlar. Kaldı ki, bütün operasyonlarda en ön saflarda yer almaktadırlar. Korucunun gidecek başka bir memleketi de başka bir evi de tayin olacak bir şansıda yoktur. Öyle bir şansı olsa da bunu kullanmayacaklardır. Çünkü memleketin her karışının vatan toprağı olduğunu ve kutsal olduğunu, Atalarının canlarıyla kanlarıyla kazandığını çok iyi bilmektedir. Bu kutsal emanetleri kimselere bırakıp gitmeyi asla düşünmemektedir” dedi.
“GÖNÜLLÜLÜK ESASINA GÖRE ÇALIŞILIYOR”
“Korucunun orda görev yapan rütbeliler gibi zırhlı aracı da, göreve çıkarken yanında en az 10 koruması da yoktur” diyen Sözen, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bindiği araç devletin aracıda olmadığı gibi, görevde yediği kuru soğan, çökelek ve ekmeğin parasını da devletten almamaktadır. Yine katıldığı operasyonlar başına yüzlerce lira operasyon tazminatı da almamaktadır. Birilerinin dediği gibi bizler bu görevleri asla ve asla para için, menfaat karşılığı yapmamaktayız. Çünkü bizler asla İngiliz askeri gibi, Amerikan askeri gibi paralı asker değiliz. 30 yıldır 30 bin korucumuz hiç bir lira maaş almadan tamamen gönüllülük esasına göre çalışmış ve hala da 15 bin korucumuz gönüllü olarak çalışmaya devam etmektedir. 2012 yılında PKK terör örgütü tarafından kaçırılmış ve varlıklarından haber dahi alınmayan 3 korucumuz mevcut iken, bunu bir gün dahi gündeme getirmeyen siz gazeteciler ve sözde aydınlar aslı astarı olmayan yalan yanlış haberlere köşenizde yer vermenizi de manidar buluyoruz. Gerçekleri görmeniz için, öğrenmeniz için tarafsız bir şekilde bizleri de dinlemenizi tavsiye ediyoruz. Yoksa kulaktan dolma bilgilerle yazı yazmak haber yazmak etik kurallarıyla bağdaşmamaktadır. Umarım en kısa sürede bizleri de dinleme zahmetinde bulunur ve gerçekleri öğrenme fırsatına sahip olursunuz.”