KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
23 Kasım 2025 Pazar
°C

Bdp'den, 'toplumsal barış ve müzakere' için kanun teklifi

BDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, demokratik çözüm süreci kapsamında Meclis’e “Toplumsal Barış ve Müzakere Kanunu Teklifi” verdi.

Bdp`den, `toplumsal barış ve müzakere` için kanun teklifi
14 ŞUBAT 2014 CUMA 07:45
0
1289
0
AA aa

BDP grup başkan vekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken, Diyarbakır Milletvekili Altan Tan “çözüm süreci”nde gelinen aşama ve sürecin bundan sonraki seyriyle ilgili gelişmelere ilişkin Meclis'te bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda Baluken, “Toplumsal Barış ve Müzakere Kanunu Teklifi” verdiklerini açıkladı.

Meclis Başkanlığı'na sunulan teklifin gerekçesinde, Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren Kürt sorunu temelli toplumsal çatışmalar, katliamlar ve kırılmalar anlatılarak: “Yaşanan bu ağır süreç bir süre sonra çatışma ortamını beraberinde getirmiş ve son otuz yıldır toplumlar arası derin bir kırılma gerçekleşmiştir” denildi.

Bu çatışmaların son bulması ve halklarla birlikte yaşamı yeniden kurgulamak adına çeşitli yol ve yöntemler izlendiğini anlatan Baluken, dünyanın farklı yerlerindeki çatışmaların çözümüne ilişkin deneyimleri de paylaştı.

Kuzey İrlanda örneğini veren ve bu çatışmanın çözümündeki gelişmeleri aktaran Baluken, kısa bir zamana yayılan Güney Afrika sürecine de işaret etti.

‘1996'nın Aralık ayında, zorluklarla dolu ama ırk ayrımcılığının yapılmadığı yeni 21. Güney Afrika'sının temellerini atan yeni Anayasa kabul edilmiştir' diyen Baluken, Türkiye'de 30 yıldır yaşanan çatışmalar sırasında ise ateşkesler heba edildiği için toplumsal kırılmaların giderek derinleştiğini söyledi.

Baluken, kanun teklifinin gerekçesinde şunları söyledi:

“Türkiye'de ise bu 30 yıllık çatışmalı süreçte çeşitli dönemlerde ateşkesler ilan edilmiş ise de devletin, Kürt halkının temel taleplerini görmezden gelme eğilimleri neticesinde bu ateşkes süreçleri heba olmuş ve toplumsal kırılma giderek artmıştır. Ancak bu kırılmanın düşük yoğunluklu çatışma olarak adlandırılan süreçte taraflar açısından yarattığı tahribat çok ciddi boyutlardadır. Nitekim 1990'lar boyunca sürmüş olan ve 15 Şubat 1999'da Sayın Öcalan'ın Türkiye'ye teslimi ile somutlaşan süreç bu bakımdan devlet için sürdürülemez hale gelmiş ve Batının da desteğiyle Avrupa Birliğine uyum süreci olarak adlandırdığımız bir dönem gelişmiştir. Hatırlanacağı üzere, 2000'li yılların başında Avrupa Birliğine katılım süreci kapsamında ardı ardına çeşitli uyum yasaları çıkarılmış ve bu girişimler halklarımız tarafından umut ve dikkatle izlenmiştir. Tüm bu gelişmeler, demokratik Kürt siyaseti açısından da dikkate değer bulunmuştur. Nitekim bilindiği gibi Kürtler o yıllarda silahların yerine siyasetin hâkim olabilmesi adına üzerlerine düşen her türlü fedakârlığı yapmışlardır. Özellikle 1999 süreci esnasında barışın sağlanması adına sınır ötesine çekilirken ordunun operasyonları ile hayatını kaybeden yüzlerce örgüt üyesi hafızalardan çıkmamıştır. Yine, iyi niyet elçisi olarak geldikleri halde cezaevlerine atılan barış gruplarının özverisi hala sıcaklığını korumaktadır. Kürt halkı ve Türkiye demokratik kamuoyu o 5 yıl boyunca büyük bir sabır içinde ama kararlılığından asla taviz vermeden beklemiştir.

Mevcut hükümet dönemi öncesinde başlayan bu süreç, hükümetin iktidarının ilk dönemlerinde de sürdürülmüştür. Uyum yasaları adı altında çıkarılan yasal düzenlemelerin ise, sorunlara köklü çözümler getirmekten ziyade, devletin anti demokratik görünümüne yapılan makyajdan başka bir şey olmadığı bir süre sonra anlaşılmıştır. Öyle ki, 2004'te Polis Vazife ve Selahiyet Kanununda özgürlükler aleyhine yapılan değişiklikler, 2006 yılında Terörle Mücadele Yasası'nda yapılan antidemokratik düzenlemeler toplumsal kırılmayı daha da derinleştirici olmuştur. Bu yasalar ile çocuklar, siyasetçiler, seçilmişler tutuklanmıştır. Ancak Kürt halkı tüm antidemokratik düzenlemelerin karşısında, onurlu bir barışın yanında olduğunu ortaya koymaktan geri durmamıştır.

Nitekim Kürt açılımı, Oslo Görüşmeleri gibi aşamaların ardından Kürt sorununun barışçıl çözümü yönünde başlayan sürecin ilk adımları, Sayın Abdullah Öcalan'ın barıştan yana kararlı duruşu başta olmak üzere Kürt Hareketi tarafından atılmıştır ve atılmaya devam edilmektedir. Yine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 29 Aralık 2012 tarihinde TRT'de katıldığı bir programda Öcalan ile İmralı'da görüşmelerin yapıldığını belirterek, “Hala görüşmeler var. Çünkü netice almamız lazım. Işık olduğu sürece devam ederiz” şeklindeki konuşması Türkiye halklarında büyük heyecan ve umut yaratmıştır. Sayın Öcalan'ın 21 Mart 2013 günü Diyarbakır Newrozu'nda dile getirilen çağrı ile barışın tesisine yaklaşıldığına tüm Türkiye Halklarına müjdelenmiştir. Hâlihazırda Partimiz tarafından Sayın Öcalan ile yapılan görüşmeler devam etmektedir.

Ancak ne var ki hem Partimiz heyetlerinin hem de Devlet temsilcilerinin yapmış olduğu bu görüşmeler de facto bir biçimde gerçekleşmektedir. Bu de facto durum ise “barış”ın bir dayanağı olması gerekliliğinden hareketle tüm kamuoyunda kaygı yaratmaktadır. Zira yukarda da ifade etmiş olduğumuz üzere, Kürt Halkı'nın Cumhuriyetin kuruluşundan beri ortaya koyduğu irade sürekli yok sayılmış, görmezden gelinmiştir. Bu bağlamda barışa yaklaşılan bu günlerde barış ve çözüm sürecinin sekteye uğramaması, en ufak bir tehlikeye maruz kalmaması önemlidir. Çünkü “barış” önemlidir ve halkların biricik özlemidir. Bu nedenle, “barış”ın bir yasa ile güvenceye alınması elzemdir.

Toplumsal barışın kalıcı tesisi için, yapılmış ve yapılan müzakerelerin güvence altına alınması için bir kanunun çıkarılması ve müzakerelerin çerçevesi belirlenerek bu topraklarda yeşeren barış umudunun korunması ve büyütülmesi son derece önemli ve gereklidir. Zira böylesi bir iklimin heba edilmemesi, bugüne kadar kaçırılmış fırsatlar neticesinde yaşanan kayıplar düşünüldüğünde daha da önem arz etmektedir. Elbette barış sürecinin güvence altına alınması, hem bu yasal metin ile hem de güven artırıcı diğer adımların atılması ile mümkün olacaktır. Bu kanun teklifinin yasalaşması ile birlikte yol temizliği gibi antidemokratik düzenlemelerin son bulmasına yönelik yasal düzenlemelerin de acil bir şekilde yapılması elzemdir. Bu bağlamda, Terörle Mücadele Kanunun kaldırılması, seçim barajının düşürülmesi, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunlarında, 2911 sayılı yasada, PVSK'da demokratik düzenlemeler yapılması, uluslararası anlaşmalardaki çekincelerin kaldırılması, koruculuğun lağvedilmesi de barışa giden yolun temizlenmesi adına önemli adımları teşkil etmektedir. Yol temizliği ile birlikte yine çeşitli mevzuatta yer alan milliyetçi, ayrımcı ifadelerin temizlenmesi, dil haklarına yönelik düzenlemeler yapılması halka barışın ifade edilmesini kolaylaştıracak ve barışın tüm halk kesimleri tarafından korunmasını sağlayacaktır. Ayrıca görüşmelere gözlemci bir heyetin dâhil edilmesi ile Sayın Öcalan ve Devlet arasında gerçekleşen görüşmeleri garanti altına alacaktır. Barış süreçleri, dünya deneyimlerinden de izlediğimiz üzere sekteye uğrama ihtimali yüksek, kırılgan süreçlerdir. Bu nedenle elde edilmiş olan kazanımların heba olmaması ve birlikte gelecek tesisinin garantiye alınması amacıyla “Toplumsal Barış ve Müzakere Yasası” hazırlanmıştır.” 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
23.11.2025
03:47
Vali Usta, Bingöl`ün afete hazırlık kapasitesine dikkat çekti
Vali Usta, Bingöl'ün afete hazırlık kapasitesine dikkat çekti
Bingöl'de İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta; 'İstanbul ve Ankara'dan bile daha iyi durumda olduğumuz yönler var' dedi ve yürütülen çalışmaları aktardı.
23.11.2025
03:46
Bingöl`de saman yüklü kamyon devrildi
Bingöl'de saman yüklü kamyon devrildi
Bingöl'de saman yüklü kamyonun devrilmesi sonucu maddi hasar meydana geldi.
22.11.2025
02:18
Genç Yazar Asya Şanlı, 4. Sınıfta Kendi Kitabını Yazdı
Genç Yazar Asya Şanlı, 4. Sınıfta Kendi Kitabını Yazdı
Bingöl Bist Kaleönü İlkokulu 4/D sınıfı öğrencisi Asya Şanlı, hayal gücünü kullanarak yazdığı 'Macera Peşindeki Üçlü' adlı kitabıyla hem arkadaşlarına hem de okurlara ilham veriyor. 34 sayfalık eser, anılar ve bu anılar üzerinden çıkarılan mesajlarla dolu.
21.11.2025
17:19
DEM Parti`den Bingöl`de Halk Buluşması
DEM Parti'den Bingöl'de Halk Buluşması
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Pervin Buldan, Bingöl'de düzenlenen halk buluşmasında Türkiye'nin demokratik geleceği ve Kürt meselesiyle ilgili mesajlar verdi. Toplantıda demokrasi, sosyal adalet ve ekonomik hakların güçlendirilmesi de öne çıkan başlıklardan oldu.
21.11.2025
16:06
Bingöl`de Hasan Bey Suyu Çevresi Ağaçlandırıldı
Bingöl'de Hasan Bey Suyu Çevresi Ağaçlandırıldı
Musyan-Der Yönetimi ve Köylüler, mesire alanını yeşillendirdi. Altunhan, Hasan Bey Suyu'na giden yolun asfaltlanmasını talep etti.
21.11.2025
15:32
Bingöl Üniversitesi`ne
Bingöl Üniversitesi'ne 'En Başarılı Üniversite' Ödülü
Bingöl Üniversitesi, 'Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Çalışmalarına Destek Veren En Başarılı Üniversite' ödülüne layık görüldü. Ödül, törende Rektör Prof. Dr. Erdal Çelik'e takdim edildi.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın