CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Bingöl Kapalı Cezaevi'ndeki 18 mahkûmun firar olayını değerlendirdi. Bu olayda bir infaz koruma memurunun kurban seçildiğini savunan Altay, Cezaevi Müdürü'nün PKK'lılardan korktuğunu açıklayan memurun Kastamonu'ya sürgün edildiğini öne sürdü.
Altay: "Daha önce de Dolmabahçe Camisi'nin müezzininin gerçekleri söylediği için, karısı kanser tedavisi gördüğü halde sürülmesi, hükümetin ne kadar ucuz işlerle meşgul olduğunun da ölçütüdür. Başbakan, hükümet işi gücü bırakmış, infaz koruma memurlarının, müezzinlerin sürgünleriyle, yer değiştirmeleriyle uğraşır hale gelmiştir. Öte yandan cezaevlerinde genel olarak yaşanan durum bakımından, Mustafa Balbay'ın saksısındaki bir avuç toprağa tahammül edemeyen AKP, Bingöl'de tonlarca toprağı nasıl görmedi, bu da bir merak konusudur. Yer altı dünyasının ünlü isimlerinin cezaevindeki çiçek bahçeleri ise AKP tarafından sulanmaktadır" diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Altay, Bingöl Cezaevi'nden firar eden hükümlülerin yakalanmasına ilişkin bir soru üzerine: "Yakalanmamaları çok garip olurdu. Bir kişi, iki kişi kaçmıyor. Toplu bir kaçış var. Bu kaçışlarda kamufle olmak öyle çok kolay değil. Ama vahim olanı, bu kadar kişi bu çağda bu teknolojide aylarca tünel kazacak ve hiç kimsenin haberi olmayacak... Mümkün değil. Mutlaka cezaevi yöneticilerinin ya da kimi devlet yöneticilerinin haberi vardır. Yani 'biz istersek senin cezaevinin de altını üstüne getiririz' mesajı verildi. Böyle bir firar olayı, devletin işleyişi ile ilgili akla her türlü şüpheyi getirir" şeklinde konuştu.