Hipertansiyon nüfusun yüzde 25'ini etkileyen önemli bir hastalık. Başka bir deyişle her 4 kişiden birinde hipertansiyon görülüyor. Konuyla ilgili bilgi aldığımız İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ziya Mocan ''Hipertansiyon ile ilgili asıl önemli nokta bu hastaların yarısının kendilerinde yüksek tansiyon olduğunu bilmemeleridir'' diyor. Kısacası gizli bir bomba ile yaşadıklarını bilmeyen büyük bir kesim var.

BELİRTİ VERMEDEN İLERLİYOR
Tansiyon yüksekliği genelde belirti vermiyor. Hafif bir yorgunluk hissi, ense ve baş ağrısı, şakaklarda zonklama bazen görülebiliyor. Belirtiler hafif seyrettiğinden hatta bazen hiç belirti olmadığından kişi tansiyon hastası olduğunun farkına varamıyor. Bu konuyla ilgili bir başka sorun da tansiyon hastası olduğunu bilenlerin yüzde 50'ye yakınının hastalığını tedavi ettirmeyi tercih etmemesi, kendi haline bırakması. Bu nedenle toplumda tansiyon hastalarının ancak dörtte biri tedaviye yöneliyor.

YÜKSEK TANSİYON NEDİR?
13/8 -12/8 ideal tansiyon olarak tanımlanıyor. Prof. Dr. Mocan ''12/8 gençlerde ideal tansiyondur. 13'ü geçiyorsa yüksek tansiyondan bahsedilir.Yaşlılarda ise 14'ü geçerse yüksek tansiyon olarak kabul edilir'' diyor.
Tansiyon yaşlı grupta daha fazla görülen bir rahatsızlık. Damar sertliğinin de oluşabildiği 45-50 yaş üstünde daha çok rastlanıyor. Kalıtımla da ilgisi var ama yüzde yüz değil. Bunun için hipertansiyon hastası olan anne babanın çocuklarında da görülme oranının daha fazla olduğunu söylemek mümkün.

BEYİN KANAMASINA NEDEN OLABİLİR
Hızlı yükselen tansiyon beyin kanamasına yol açabiliyor. Yavaş yükselen tansiyon ise eğer beyin damarlarında da bir şey yoksa hasta yaşamına devam ediyor ancak zamanla kalp yoruluyor ve bir süre sonra durum kalp yetmezliğine kadar gidebiliyor. Hipertansiyonun yüzde 80'inin sebebi bilinmiyor. Buna esansiyel yani belli olmayan sebebe bağlı tansiyon adı veriliyor. Özellikle tuza karşı hassas olanlar bu esansiyel gruba giriyor.

Tansiyon hastaları sıcakta dışarı çıkmasın
Sıcak hava ve nem kalp, astım, bronşit ve yüksek tansiyon rahatsızlıkları bulunanları daha fazla etkiliyor. Çukurova Devlet Hastanesi İç Hastalıklar Uzmanı ısmail Çökük, 'Bu tür rahatsızlıkları bulunanlar gün içerisinde 10.00-16.00 saatleri arasında, yani güneşin en etkili olduğu dönemlerde dışarı çıkmamaya dikkat etmeli. Bunun yanında eğer dışarı çıkılması gerekiyorsa, sıcaktan korunmak için bir şemsiyeyle baş kısmının korunması ya da ince kıyafetler giyilerek gölge yerlerden yürünmesi gerekiyor. Herhangi bir rahatsızlığı bulunmayanların da olası rahatsızlıklara karşı güneş altında uzun süre kalmamaları gerekiyor. Zararlı güneş ışınları deri hastalıkları ve deri kanserine yol açabiliyor' dedi.

haber7

0