Sendika binasında yapılan basın açıklamasına, BDP İl Genel Meclis Üyesi Aydın Kaya, Belediye Meclis Üyesi Aydın Bürçün ve sendika üyeleri katıldı. Lice-Kulp karayolu ile diğer alanlarda yurttaşların eylemi devam ettiğini söyleyen sendika başkanı Kılıç, eyleme askerler tarafından başlatılan müdahale sonrası başlayan çatışmaların ardından, yurttaşlara gerçek mermi kullandığı iddiasının asla kabul edilemez olduğunu belirtti. Silvan'ın dağlık kesimlerindeki Hacıçerkez-Bahçekök alanı, Colemêrg'de (Hakkâri), Meskan Dağı'nda karakol yapımına karşı başlatılan nöbet, ayları aşan süreyle devam ederken, Dersim bölgesi ile Lice-Hani kırsalında gerçekleştirilen operasyonların derhal son bulması çağrısında bulunan Kılıç: “Eylemin başladığı günden bu yana aralıksız olarak Lice kırsalında keşif uçuşları yapan heronlar ile F 16 tipi savaş uçakların gün içinde alçak uçuş yapıyor olması endişelerimizi artırmıştır. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın 2013 Newroz'uyla başlattığı barış süreci AKP hükümeti tarafından sabote edilmektedir. Tüm sağduyu çağırılarına ve çabalarına rağmen AKP hükümeti saldırılarına ara vermeden devam etmektedir. Kalekol yapımı çözüme ve güven ortamına hizmet etmeyecektir. Tam tersine endişeleri arttırmakta ve önceki süreci; Uğur'u, Ceylan'ı zihinlerde canlandırmaktadır. Demokratik Çözüm Süreci'nin ikinci aşamasında adım atması gereken AKP iktidarı, özellikle son günlerde yoğunlaşan saldırılarıyla kuşku ve güvensizlik yaratan bir tutum içerisine girmiştir. Sürecin ruhuna denk düşen bir zihniyet ve pratik adımlar atmak yerine, hiçbir umut ve güven vermeyen bir yaklaşım, tarz ve üslup içerisindedir. Demokratik Çözüm Süreci'nde yeni karakollar inşa etmek, barajların yapımına hız vermek ve korucu sayısını arttırmak, haklı olarak çözümden yana olan tüm kesimlerde büyük kuşku ve kaygı yaratmaktadır”dedi.
“TÜRKİYE'NİN ROJAVA POLİTİKASI İFLAS ETMİŞTİR”
“Kürt halkının yeni karakolların yapılmasına karşı tepki göstermesi, son derece haklı ve meşru bir tepki olduğu gibi, halkımızın müzakere Süreci'ni ne kadar sahiplendiğini de ortaya koymaktadır.”diyen Kılıç söyle devam etti: “AKP iktidarı gerçekten barış ve demokratik çözümden yana ise, yeni karakolların ve barajların yapımı, derhal durdurmalıdır. Halkın demokratik tepkisine dahi tahammülü olmayan bir iktidar zihniyeti, çözüm sürecini ne kadar geliştirebilir? Demokratik siyaset, demokratik tercihlerin kullanılması ve geliştirilmesi değil midir? Demokratik siyasete tahammül etmemek, demokrasi anlayışından ne kadar yoksun olunduğunu gösterir. Toplumsal barışın kalıcılaşmasına yönelik Kürt halkının kararlı tutumuna karşılık anayasal düzenleme yapacağına B ve C planlarımızı devreye koyarız tehditkâr sözü tekrar savaştır, yıkımdır, acı ve gözyaşıdır.Suriye'de yaşanan savaşta Türkiye'nin, Güney Kürdistan bölgesel hükümetiyle birlikte izlediği Rojava politikası iflas etmiştir. Daha birkaç gün önce İŞİD ve paramiliter çete gruplarının gerçekleştirdiği katliam insanlık vicdan'ında asla unutulmayacaktır. Bu nedenle Rojava'da ortaya çıkan Halkların Demokratik iradesine Türkiye saygı göstermeli, sınır güvenliği sağlayarak çetelerin geçişini engellemelidir.İranda da artan idam cezaları oradaki Kürt halkının iradesinin kırılması niteliğini taşımaktadır. Bu tutumunun orta doğuda yaşanan çatışmaları daha da derinleştireceği ve İranda Kürt sorununu derinleştireceğini önemle vurgulamak istiyoruz. Kürtleri ölümle tehdit ederek halkı sindireceklerini düşünüyorlarsa yanılacaklarını belirtmek istiyoruz ve yaşanan idamları kınıyoruz. Barışın anayasal güvenceye kavuşması, operasyon ve çatışmaların son bulması amacıyla halkımızla beraber müzakere sürecini sahiplenerek beraber hareket edeceğiz. Halkımızı ve Tüm Demokratik Kamuoyunu Duyarlı olmaya davet ediyoruz.”