KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
22 Kasım 2025 Cumartesi
°C

Işte 'hes' gerçeği

Artış gösteren Hidro Elektrik Santrallerine (HES) tepki gösteren Tema Vakfı Bingöl Temsilcisi Cuma Karaarslan, küresel sermayenin para hırsını, özel firmaların hükümet üzerindeki etkisini ve HES’lerin doğaya verdiği tahribatı ile Türkiye’yi bekleyen tehlikeyi yazdı.

Işte `hes` gerçeği
07 AĞUSTOS 2014 PERŞEMBE 22:50
0
2385
2
AA aa

Endüstriyel gıda, tohum, süt vb. alanları tekeline geçiren küresel sermayenin, daha sonra suyun önemini kavradığını ve siyaseti de yanına alarak derelere ve sulara göz diktiğini ifade eden Karaarslan, özel şirketlerin elinde bulunan güce dikkat çekerek: “ yerel halkın ve yerel kamu görevlilerin hiçbir etkisi olmadan mantar gibi santraller türemeye başladı. Bu kişilerin amacı sadece para kazanmak olduğu içi Bölgede yaşayan insan, hayvan ve bitki popülasyonları yok sayılmış, Bölgenin küresel ısınmaya karşı direnme gücünün yok olması, kuruyan meralar, sel, erozyon gibi doğal afetler, bölge estetik ve görsel değerlerini yitirilmesi, İşsizlik ve göç gibi sorunlar ve sonuçlar hesap edilememiştir” dedi.

4 BİN HES PROJESİ PLANLANDI

Devlet Su İşleri, Enerji Bakanlığı ve Enerji Piyasası Denetleme Kurulu verilerine göre, Türkiye'de şimdiye kadar 2 bin civarında Hidroelektrik Santral (HES) projesinin geliştirildiğini ve yakın tarihte 4 bin adet dere HES'lerinin planlandığını belirten Karaarslan, bu katliamın sonunda toplam enerjinin yüzde 4-5'ini üretilebileceğini söyledi.

HES projelerinin para kazanma hırsı ile kurulduğunu ve gerekli bilimsel altyapı oluşturulmadan uygunluk ve yeterlilik kriterlerine bakılmadan, tek yanlı anlayışla, elektrik enerjisi ihtiyacının arkasına sığınılarak hayata geçirildiğini kaydeden Karaarslan: “HES projelerinin hayata geçirildiği bölgelerdeki halkın, flora ve faunanın proje nedeniyle ortaya çıkan su mağduriyetleri de net olarak değerlendirilememekte, göz ardı edilmektedir.Küresel ısınma sebebiyle buzulların erimesi, yanardağların patlaması gibi yaşanan doğal felaketlere karşı tüm dünyanın ortak çaba ve kaygısına rağmen, Türkiye'de elde kalan doğal hayatın eşsiz güzellikleri sorumsuzca tahrip edilmektedir” dedi.

HDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in HES'lerle ilgili başlattığı direnişi önemsediğini ve tüm siyasilerin bu ortak değerlere yaklaşımının eşleşmesini beklediğini ifade eden Karaarslan: “Elektrik üretmek için 49 yıllığına özel şirketlere verilen bu HES'leri alan firmalar, sadece sudan elde edilen enerji kullanım hakkını değil, bulundukları bölgelerdeki madencilik, tarım ve suyun tüm kullanım haklarını da ellerine almak istiyorlar. Kurulacak HES'lerle birlikte bu bölgelerdeki tüm endemik bitki türleri ve yaban hayat da bu projelerden olumsuz etkilenecek. Tüm bu hidroelektrik santralları kurmak için yapılacak çalışmalardan sonra yüz binlerce bitki türü yok olacak, oluşacak fiziki durum tarım yapmaya da olanak sağlamayacaktır. Öngörülen şudur ki, milyarlarca yılda oluşan bölgedeki doğal hayat dev şirketlerin daha fazla kâr etme hırsı yüzünden kısa zamanda yok olacaktır” diye konuştu.

YAĞIŞ MİKTARINDA AZAMA

İklim değişikliği ile mücadele için harekete geçilmesi gerektiğine inandıklarını ifade eden Karaarslan, son 30 yılda su havzalarına düşen yağış miktarının yaklaşık yüzde 25 oranında azaldığı söyledi. Türkiye'de kişi başına düşen yıllık bin 519 m3 su ile su stresi altında yer alırken, 2030 yılında bu oranın kişi başına bin 120 m3'e düşmesinin öngörüldüğünü kaydeden Karaarslan, verilerin önümüzdeki 15 yılda Türkiye'de su fakirliğinin beklediğini gösterdiğini söyledi.

“CAN SUYU İLE KANDIRMACA”

Kurulacak HES'ler ile birlikte sular boruların ve tünellerin içine hapsedildiğinde, can suyu adı altında bırakılacak suyun, ekolojik döngü için yeterli olmayacağını vurgulayan Karaarslan: “Su Kullanım Hakkı Anlaşması çerçevesinde suyun yüzde 90'ının şirketlerin kullanımına tahsis edildiği dikkate alındığında, can suyu adı altında doğada kalan yüzde 10 suyun mevcut doğal dengeyi tamamen bozacağı aşikardır. Su, yatağına tekrar verildiği anda HES ihalesi almış başka bir şirketin borusuna girer ve neredeyse denize ulaştığı noktaya kadar bu duruma devam edilebilir. Yani su tam anlamıyla borulara hapsedilir. Gün yüzü görmeden denize ulaşması sağlanır. Böylece bir dereden 5-10 şirketin rant elde etmesi garanti edilir. Ne pahasına? çevre, ekolojik denge, canlı yaşamı, su kaynağı pahasına” şeklinde konuştu.

“HÜKÜMETLER BUNLARI BİLMİYOR MU?”

Suyun, önceleri sudan yararlananlar tarafından kolektif olarak yönetildiğini, daha sonra devletin doğa ve toplum adına suyun yönetimini devraldığını belirten Karaarslan: “Şimdilerde ise Türkiye'de hükümet suyun yönetimini, doğası gereği sadece kendi kârını düşünecek olan su/enerji şirketlerine vermede köprü görevi görmekte. Bu amaçla hükümet, hazırladığı bir dizi yasa ve yönetmelikle doğanın ve toplumun haklarını, su/enerji şirketlerine ‘sunmaktadır'.Suyu para ile satacak olanlar ile ‘Su akar, Deli bakar' diyen su/enerji şirketlerinin destekçileri, parayı tanımayan ve kullanmayan, insanlara karşı hakkını savunamayacak olan fakat yaşamı suya bağlı olan canlı ve cansız varlıkları yok saymaktadırlar” ifadelerini kullandı.

“ÇED SÜRECİ DİKKATE ALINMIYOR”

Birçok HES yapımının yargıya taşındığını ve mahkemelerin birçok yörede HES'lerin durdurulması doğrultusunda kararlar aldığını kaydeden Karaarslan: “Ancak alınan mahkeme kararlarını uygulamakla görevli hükümetler bu görevini yerine getirmekten imtina etmektedir. Güvenlik güçleri mahkeme kararlarını uygulamak yerine, mahkeme kararlarının uygulanmasını isteyen halkı HES alanlarından uzak tutmaya çalışmaktadır. Bu durum, halkın adalet ve güven duygusunu zedelemekte, psikolojik sorunlar yaşamasına neden olmaktadır. Bunların yanında, valiler ve kaymakamlar yanlarına emniyet müdürlerini, jandarma komutanlarını alarak muhtarları ve yörenin ileri gelenlerini ikna etme turlarına çıkabilmektedir. Hiçbir dönemde Türkiye'de halk ile resmi devlet bu kadar aleni bir biçimde ayrı yerlere düşmemiştir. Bu durum Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarının oluşturulmasında da yaşanmaktadır. HES'lerin yapılacağı yörede yaşayanların katılımıyla hazırlanacak Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarında yöre halkının kararına saygılı davranılması, projelerin halka rağmen yapılmaması ve mahkemelerin verdiği kararlardan sonra su/enerji şirketleri ile hükümetin ısrarlarını sürdürmemesi demokratik ve hukuk temayüller bakımından önemlidir. Fakat bu konuda yürütülen ısrar, halk ile güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmektedir” şeklinde konuştu. 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
asuman dilek (@Misafir_17657)
09 Ağustos 2014 Cumartesi 21:06
İnsanı doğayı bitkiyi yok sayıp devlet ödeme garantili gelir elde etmek üzere postmodern hırsızlık yapılıyor
fikri aytekin (@Misafir_17653)
09 Ağustos 2014 Cumartesi 13:27
arkadaşım hes pırojesi yapılsın neden yapılmasın elektirik zamı almış başını gidiyor zaten ondan sonra neden kaçak kulanıyorsunuz diyorlar köyde çalışmıyan bir adam nerden getirsın ayda 70 90 tl ödesin çevrimpınar köyünde iptal oldu ne anladım ben bu işten
22.11.2025
02:18
Genç Yazar Asya Şanlı, 4. Sınıfta Kendi Kitabını Yazdı
Genç Yazar Asya Şanlı, 4. Sınıfta Kendi Kitabını Yazdı
Bingöl Bist Kaleönü İlkokulu 4/D sınıfı öğrencisi Asya Şanlı, hayal gücünü kullanarak yazdığı 'Macera Peşindeki Üçlü' adlı kitabıyla hem arkadaşlarına hem de okurlara ilham veriyor. 34 sayfalık eser, anılar ve bu anılar üzerinden çıkarılan mesajlarla dolu.
21.11.2025
17:19
DEM Parti`den Bingöl`de Halk Buluşması
DEM Parti'den Bingöl'de Halk Buluşması
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Pervin Buldan, Bingöl'de düzenlenen halk buluşmasında Türkiye'nin demokratik geleceği ve Kürt meselesiyle ilgili mesajlar verdi. Toplantıda demokrasi, sosyal adalet ve ekonomik hakların güçlendirilmesi de öne çıkan başlıklardan oldu.
21.11.2025
16:06
Bingöl`de Hasan Bey Suyu Çevresi Ağaçlandırıldı
Bingöl'de Hasan Bey Suyu Çevresi Ağaçlandırıldı
Musyan-Der Yönetimi ve Köylüler, mesire alanını yeşillendirdi. Altunhan, Hasan Bey Suyu'na giden yolun asfaltlanmasını talep etti.
21.11.2025
15:32
Bingöl Üniversitesi`ne
Bingöl Üniversitesi'ne 'En Başarılı Üniversite' Ödülü
Bingöl Üniversitesi, 'Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Çalışmalarına Destek Veren En Başarılı Üniversite' ödülüne layık görüldü. Ödül, törende Rektör Prof. Dr. Erdal Çelik'e takdim edildi.
21.11.2025
13:33
Jandarma`dan Bingöl`de Suçla Mücadelede Kararlı Operasyon
Jandarma'dan Bingöl'de Suçla Mücadelede Kararlı Operasyon
Bir haftada 15 olaya müdahale edildi: Uyuşturucu madde ele geçirildi, 18 şüpheli yakalandı.
21.11.2025
12:53
Bingöl`de çatıdan düşen işçi hayatını kaybetti
Bingöl'de çatıdan düşen işçi hayatını kaybetti
Bingöl'de çalıştığı inşaatın çatısından düşen bir işçi, kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın