Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı Çaytepe Köyü'nde yaşayan Yaşar Öztürk, 300 yıldır beldelerinde babadan oğula geçen demircilik mesleğinin yok olmaya yüz tuttuğunu söyledi. 18. yüzyıldan beri Çaytepe beldesinde icra edilen demir işleme zanaatının yok olmaya başladığını belirten Öztürk, ailelerinde babadan oğula geçen demir işleme zanaatının gelişen teknolojiyle birlikte ihtiyaç dışı kaldığını ifade etti.
“DEMİRCİLİK DENİNCE AKLA ÇAYTEPE GELİRDİ”
Bingöl'ün yerlilerinin hala demircilik ile andığı Çaytepe Köyü'nün adı geçtiğinde ‘Eskiden oraya tırpan, orak, dare, balta ve kazma almaya giderdik” diyorlar. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte demir işleme atölyeleri ve demir çelik fabrikalarının her çeşit ürün imal etmesi atalarımızın zanaatı olan demirciliği yok olmaya mahkûm ediyor. 1900'lü yıllardan önce Bingöl bölgesinde demirciliğin en çok yapıldığı ve en çok demirci dükkânının olduğu yer olan eski adı Valyer olan Çaytepe Köyü'nde bu zanaatı, bugün sadece bir kişi yapıyor. Şu an köyde eski haliyle içinde körüğü de olan 5 tane demirci dükkânı var. Ancak bunlardan sadece bir tanesi çalışıyor. Onda da geçen yıl çıkan yangın sonucu ciddi bir tahribat olmuş. İşletme sahibi 75 yaşında olan Yaşar Öztürk, demircilik mesleğinin dedelerinden kalma bir meslek olduğunu belirterek, tarih boyu süregelen bu mesleğin şimdilerde yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Zanaatın teknolojiye yenik düştüğünü belirten Yaşar usta: “Ben kendimi bildim bileli bu işi yapıyorum. Ben babamdan öğrendim. Babam dedemden öğrenmiş. Bu zanaatı ailemizin tarihinde vardı. Eskiden ocakta demirleri kızdırıp çekiçle demirleri istediğimiz şekle sokuyorduk. Çekiç, kazma, balta ve kürek gibi tarım aletleri yapıyorduk. Babamızdan, dedemizden kalan bu demircilik mesleği teknolojiye yenik düştü. Kışın sürekli tarım aletleri hazırlayıp ilkbahar aylarında köylüler bağında, bahçesinde, tarlasında kullanmak üzere satıyorduk. Şimdi ise köyde durumu iyi olmayalar, fabrikalardan çıkan demiri alamayan fakirler geliyor. Onların da durumu iyi olmadığı için yardımcı oluyoruz. Şu an bu işi yapan kimse kalmadı. Gittikçe yok oluyor. Benim yanımda çalışan bir çırak bile yok. Benden sonra bunu yapacak kimse olmayacak. Bu köyde de demircilik yok olacak” dedi.