KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
10 Eylül 2025 Çarşamba
°C

Atatürk'e kimler kötülük ediyor?

Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk: "Günümüzün Kemalistleri, Atatürkçüğü 1930'larda tutuklayarak Atatürk'e de en büyük kötülüğü ediyorlar." dedi.

Atatürk`e kimler kötülük ediyor?
28 KASIM 2006 SALI 20:19
0
1115
0
AA aa
Yargının zirvesinde görev yapanlar listesinde felsefi derinliği, edebi zevki ve özgürlükçü yaklaşımıyla son dönemin en dikkat çeken isimlerinden biridir Prof. Dr. Sami Selçuk. Hukukçu kimliğinin verdiği ciddiyet de onun ‘âkil adamlığının' ayrı bir veçhesidir. Hem uygulamanın hem de teorinin hakkını vermeye çalıştığı içindir ki, pek çok tartışma konusu soru olarak bir de ona yöneltilir. Herkes gibi bizim de sorularımız vardı; ama en çok onun ‘fikrî' serüvenini merak ediyorduk doğrusu. Sami Selçuk'la yargının meselelerinden, kısa siyasi serüvenine, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den, düşünce ve fikir ilişkisine kadar pek çok konuyu konuştuk. 82 Anayasası'yla ilgili açtığımız bahsi kısa kesti. 82 Anayasası küresel anlamda bir anayasa değildir; dolayısıyla yeni bir anayasa yazmak zorunludur ona göre.

“Halka sevdirecek yerde halktan soyutlanarak Cumhuriyet'e sahip çıkılmasını yadırgadım. Halktan gelen demokrasi isteğinin Cumhuriyet'le buluşması gerektiğini düşündüm hep.” diyen Sami Selçuk'un özgürlükçü fikirlerle tanışmasında darbelerin önemli rolü oldu. “Düşünceler ve inançlar kınanamaz” felsefesine önem veren bir hukuk adamıdır o; biraz siyaset, biraz riyaset; ama fazlasıyla fikir ve hukuk var hayatında. En çok da bilmiyorum deme erdeminden yoksun olmamızdan yakınıyor: “Bilim; bilimsel merak ve sağlıklı kuşkuya dayanır. Meraklı değiliz. Bu yüzden ne Einstein çıkarıyoruz ne de Edison. ‘Bilmiyorum' sözcüğünü bile söylemekte zorlanan bir toplumuz. Çünkü, bilgimizi sorgulamıyoruz. Sokrates, Descartes, Spencer, Bachelard açığı yaşıyoruz.”

Kendisinin hiçbir parti veya akımın içinde olmadığını; ancak AK Parti'yi AB yolunda başarılı bulduğunu, Atatürk yaşasaydı onun da AB'den vazgeçmeyeceğini dile getiriyor Sami Selçuk. Eski Yargıtay Başkanı ile görüştüğümüz Bilkent Üniversitesi'nde sert bir hukuk adamından ziyade, güler yüzlü bir hoca ile karşılaştık.

-AİHM'nin Türk yargıcı Rıza Türmen bir gazeteye yaptığı açıklamada, 301'inci maddenin tek başına sorun olmadığını belirterek, hâkim ve savcıları “Türkiye'deki hâkimlerde daha çok devleti koruma içgüdüsü var.” diyor. Ona göre ‘301 değil hâkimler değişmeli. ‘Siz bu görüşe katılıyor musunuz? Yargıçların özgürlüklerle ilgili direnişinden söz edilebilir mi?

Bütünüyle katılmıyorum. Kuşkusuz, yargıçların ve savcıların hak ve özgürlük temelli bir anlayışa sahip olmaları, küresel düzeyde hukuktaki gelişmeleri çok yakından izlemeleri zorunlu. Ancak bu yetmez. Yasa hükümlerinin suçların yasallığının alt ilkesi olan kesinlik/belirginlik ilkesi doğrultusunda birden çok anlama gelmeyecek anlatımlar ve sözcüklerle kaleme alınmaları da zorunlu. Bu yapılmaz ise söz konusu ilke dolanılmış olur. 301. madde bu açıdan sakat. Bir de Türk uygulamasında kavramların yerleşiklik kazanmamış olmasını buna eklerseniz, durumu kolaylıkla değerlendirebilirsiniz. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde en çok ve bu arada bir gün içinde on bir kez hüküm giymiş bir ülke. Asıl bunlar bizim saygınlığımızı örseliyor. Ulusçuluk, ülkeyi bu durumdan kurtarmakla olur.

-Yaşanılan yerleşik ve evrensel kavram sorunu Türkiye'yi AB önünde mahcup eder hâle getirdi diyorsunuz?

Evet. Demokrasimizin ve hukukumuzun en önemli sorunu, terim/kavram sorunudur. Demokrasinin, hukukun küresel terimleri/kavramları üzerinde mülkiyet hakkımız yok ki özlerini değiştirelim. Yalnızca yararlanma/intifa hakkımız var. O kadar.

SEZER BAŞKASININ METNİNİ OKUDU; OLACAKLARI SEZMİŞTİM

-Yüksek yargı organlarının, özellikle Yargıtay'ın kararları kamuoyunda tartışılıyor. Bu durumu, yüksek yargı kararları vasıtasıyla politik bir tavır sergileniyor şeklinde algılayanlar var. Yanılıyorlar mı?

Yanılıyorlar. Unutulmamalıdır ki, kamuoyunun ilgilendiği, özellikle siyasal niteliği ağır basan davalarda yargı son sözü söylediğinde bundan rahatsız olanlar, bu tür yorumlara sık sık başvuracaklardır. Bu her ülkede yaşanan ve çözülememiş bir olaydır.

-Adli yıl açılışlarında zat-ı alinizin de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de yaptığı konuşmalar tarihe geçti. Fakat Sezer'in cumhurbaşkanlığı dönemi, o konuşmayı ‘devrim' gibi görenler için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Dolayısıyla ‘yeni cumhurbaşkanı kim olmalı?' tartışmalarında ‘saygın bir hukukçu olsun' cümlesi geçmiyor artık. “Asker cumhurbaşkanı, sivil siyasi cumhurbaşkanından sonra sivil hukukçu cumhurbaşkanı tek bir denemeden sonra rafa kaldırılmıştır.” denilebilir mi?

Cumhurbaşkanının o konuşmasını bir başkası yazmıştı. Yazanı biliyorum. Kaynaklara yollama yoktu. Bunu yadırgamıştım. Yazan arkadaşımıza söylemiştim. Bu tür konuşmaları elbette yetkili kendi yazmak zorunda değil. Ancak kendi yazdığınız bir konuşma ile başkasının yazdığı bir konuşma farklı sonuçlar ve etkiler doğurur. İnsan kendi yazdığı konuşmayı inanarak okur. Başkasının yazdığı son çözümlemede sadece bir emanettir.

-Zaman zaman Sezer'i eleştiriyorsunuz. Sezer'in cumhurbaşkanlığı adaylığı söz konusu olduğunda olabilecekleri öngörmüş müydünüz, yoksa sizde mi, bizler gibi Cumhurbaşkanı Sezer'i zamanla müşahede ettiniz?

Eleştirmekten çok saptamalar yapıyor, gerçekleri dile getiriyorum. Evet, sezgi düzeyinde öngörmüştüm. Küresel değerleri ve gelişmeyi salt Türkçe yapıtlardan izlemek olanaksızdır.

-Cumhurbaşkanı Sezer'in devlet başkanlığının meşruiyet sorunu içerdiğini söylüyorsunuz?
Anayasa Mahkemesi üyeliğinden ayrılmadan aday olup seçilmesi Anayasa'ya kesinkes aykırı idi.

HABER7
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
09.09.2025
16:47
Açıktan okuyacaklar dikkat! Başvuru ve kayıt yenileme başladı!
Açıktan okuyacaklar dikkat! Başvuru ve kayıt yenileme başladı!
Bingöl Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü, 3 Eylül'de başlayan başvuruların 26 Eylül 2025 günü sona ereceğini duyurdu. Kayıt ücreti 400 TL. İstenen evraklar ise şöyle;
09.09.2025
16:28
Öğrencilerin ilk ziyaretçisi Jandarma oldu
Öğrencilerin ilk ziyaretçisi Jandarma oldu
Jandarma mesleğinin tanıtıldığı ve okumanın önemine vurgu yapıldığı ziyarette öğrencilere jandarma çocuk dergisi, jandarma boyama kitabı ve hayvan figürlü maskeler dağıtıldı.
09.09.2025
14:21
Bingöl`de dolandırıcılıktan ceza alan şahıs yakalandı!
Bingöl'de dolandırıcılıktan ceza alan şahıs yakalandı!
Bingöl'de Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ekipleri tarafından yapılan çalışmada, 3 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs yakalandı.
09.09.2025
14:15
Bingöl polisi uyarıyor! Dikkatli olun!
Bingöl polisi uyarıyor! Dikkatli olun!
İşyerleri, parklar ve daha birçok yerde vatandaşlarla birebir temas kurup dolandırıcılık ve hırsızlık vakalarına karşı uyarılarda bulunan Bingöl polisi, broşür dağıtıp detayları örnekleriyle anlatıyor.
09.09.2025
14:04
Esnaflar dikkat! Vergi sistemi değişti
Esnaflar dikkat! Vergi sistemi değişti
Büyükşehirlerde ilçe nüfusu 30 bini geçmeyenler hariç olmak üzere faaliyette bulunan bazı vergi mükellefleri basit usulden gerçek usule geçiş yapacak. Gerçek Usule Tabi olan mükellefler KDV, gelir vergisi, stopaj vergisi, gelir geçici vergisi öderken, Basit Usule Tabi olan mükellefler yalnızca basit usulde ticari kazançlarının vergisini ödüyor.
08.09.2025
16:27
12Bingölspor, kupadaki yeni rakibi Elazığspor
12Bingölspor, kupadaki yeni rakibi Elazığspor
12Bingölspor, Ziraat Türkiye Kupası 2. Eleme Turu'nda Elazığspor ile eşleşti.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın