KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
28 Mart 2024 Perşembe
13 °C Parçalı bulutlu
Hakkı Çimen
xhakki@aol.com

Silvan, devlet ve kürt örgütleri

22 KASIM 2015 PAZAR 13:09
0
9077
0
AA aa

Birkaç hafta önce gazeteler, internet, bazı tv kanalları Silvan'daki devlet terörünü yazdı ve işledi. En çok da Kürt örgütleri taraftarları; “Silvan´daki zulme sessiz kalma!” içerikli sloganlarla empatimizi göstermemizi istediler.

Doğrusu artık hükümet Terörü ve zulmü, kemalistlerin terörünü ve zulmünü aratmıyor.

Çocukluğumun üç senesi Silvan'da geçti. İnsanlarımızı birbirlerine karşı rahat kullanabilmek için Alevilik ve Sunnilikle insanların bölündüğünü; bu çelişkinin derinleştirilerek kan davasına dönüştürüldüğünü ilkin Silvan´da duydum ve anlamaya çalışmaya başladım. Hayatımda muzu, narı, portakalı ilkin Silvan´da gördüm ve tattım. Kürtlerin, Türklerin, Zazaların varlığını Silvan´da öğrendim. Hayatımdaki ilk aşkım Silvan´da Kulplu bir Zaza güzelinedir.

Biz binaları, ateş kulesinin çevresine septirilmiş Yatılı Bölge Orataokulunda ögrenciydik. Hatırladığım kadarıyla sene 1969 du. Türk ordusu Silvan´nı kuşatırken ben de şahit oldum. Biz okulun etrafını çeviren telörgüden askerlerin yaşlı, genç, hasta ayırımı yapmadan insanları yere yatırıp üzerlerine çıktıklarını görebiliyorduk. Anladığımız kadarıyla Türk ordusu, halkın silahlarını teslim etmesini istiyordu. Ancak amaçları silahtan çok halkı korkutmak, sindirmekti.

Tarihi, güzel bir şehirdi çocukluğumun Silvan´ı. Silvan´da yalnız Kürtler yaşamıyor. Hatırladığım kadarıyla Kürtlerin yanı sıra Zazalar da Silvan´da önemli bir nüfusa sahipti.

Ben Kürtleri Silvan´da tanıdım. Silvan halkına karşı sempatim ve empatim var. Ancak bugüne kadar ne yazık ki politik arenada gerçek bir Kürt-Zaza kardeşliği oluşamadı. Bunu açıklayabilmek için biraz gerilere gitmek zaruriyeti vardır.

İdrisi Bitlisi ve onun zihniyetini sürdürenler, Kürt ve Zaza halkları arasında son 500 senelik tarihte çok olumsuz rol oynamıştır. Bu zihniyet, Osmanli'nın emrinde Zaza bölgelerini yakmış ve yağmalamış; 40 bin Alevinin öldürülmesinde önemli rol oynamıştır. Osmanlı´nın emrindeki Kürt din adamları, Sunni olmayan halkların kökünün kazılması için çirkef iftira dolu fetvalar vermiştir. Osmanlı´ya bağlı Kürt derebeylerinin milis güçlerinin, Prusya askeri bilgisi donanımlı Alman generali H. v. Moltke komutasında bir çok Zaza kalesini yakıp yıkarak ele geçirdiği, halkı din değiştirmeye zorladığı bilgimiz dâhilindedir. Kürt Hamidiye alayları, Dêsim'de Zaza halkına karşı Osmanlıyla çalışmıştır. Sonra bunların artıkları Türkiye cumhuriyetinin emrinde 1938 Dêsim Alevi Zaza Soykırımının gerçekleştirilmesinde Türk faşizmine yardımcı olmuşlardır.

1938 Dêsim Alevi Zaza Soykırımından kurtulanların ve annemin anılarına göre, bu soykırımda Kurmanc askerler de Kemalist devletin emrinde Dêsim Zazalarını kesmiş ve ölüleri soymuştur.

Ancak biz asla bu tarihi suçları Kürt halkına mal etmiyoruz. Doğrusu Kürt halkı, Zaza halkını inkâr etmiyor. Ancak hâlihazırdaki Kürt örgüt ve partileri de, İ. Bitlisi'nin hasta zihniyetini terk etmemiş; Gezi Olaylarındaki gibi hem Türk devletiyle çalışıyor ve hem de Zaza halkını inkâr ediyorlar.

Doğrusu Kürt örgüt ve partilerinin Zaza halkını inkâr etmesinin faturası, hem Kürt ve hem de Zaza halkı için çok ağırdır. Kürt örgüt ve partileri, Zaza halkını inkâr etmekle 2007'den beri bazen direk ve bazen de indirek AKP için çalışıyorlar. Seçim sonuçları bunu ispatlamaktadır. Zaza bölgeleri, Kürt partilerine değil, AKP´ye oy veriyorlar. Zaza halkının Türk partisine oy vermesinin en önemli nedenlerden biri de Zaza halkının ve Zaza Dili'nin, Kürt örgütleri tarafından inkâr edilmesidir.

Yıllardan beri Dêsim'de, devletin ve Kürt örgütlerinin terörü var. Amaçları Alevi Zaza halkının bölgedeki nüfus çoğunluğunu, Zaza halkı aleyhine azaltmaktır. Bu işte terör güçleri bir hayli başarı sağladılar. Çünkü bu sebepten Zaza halkının önemli bir kesimi Dêsimi´i terk etti. Dêsim genelinde birçok esnaf hem devlete ve hem de diğer terör örgütlerine vergi vermek mecburiyetindedir. Şu anda Dêsim'de kalan halk devletin ve Kürt örgütlerinin silahlı güçlerinin esiri durumundadır. Ve halihazırda Zaza halkı için Türk ve Kürt partilerine alternatif parti bulunamadığından, Türk ve Kürt partileri Zaza halkının oylarını aralarında paylaşıyorlar. Dêsim´deki seçim sonuçları, Dêsim halkının Kürt ya da Türk olduğu ve bu güçlere sempati duyduğu, gönül rahatlığıyla oy verdiği anlamına asla gelmez.

Kürt örgütleri, 6-8 milyonluk Zaza halkını böyle inkâr etmeye devam ederlerse, Kürt halkı da demokratik haklarını kazanamaz. Bir an için Zaza halkının AKP ve CHP´ye giden oylarının Türkiye genelinde % 10 olduğunu düşünelim. Eğer Kürt ve Zaza örgütleri, karşılıklı saygı temelinde beraber çalışabilse ve beraber bir Kürt-Zaza Partisi kurabilse, böyle bir parti seçimlerde yüzde 11 yerine yüzde 22 oy alan siyasi bir parti olacağından daha başarılı olmaz mı?

Bu varsayıma göre parlamentoda bugün yüzde 22'lik ortak bir Zaza ve Kürt partisi olsaydı, Silvan'da şu andaki hükümetin terör estirmesi ve zulüm yapması bu kadar kolay veya hiç olmazdı.

Zaza halkı, Kürt halkını inkâr etmiyor. Kürt örgütleri Zaza halkını inkâr etmekten vazgeçebilirse, karşılıklı saygı temelinde her iki halkın siyasi örgütleri beraber çalışabilirlerse hem Kürt halkı ve hem de Zaza halkı karlı çıkmaz mı?

“Silvan'da devlet zulüm yapıyor ve kimsenin sesi çıkmıyor” gibi yakınmalar yukarıda anlatmaya çalıştığım Kürt örgütlerinin yanlış politikasının sonuçları değil mi?

Eğer Kürt örgütleri böyle dar, kısır siyasete devam ederlerse bugün Silvan, yarın diğer Zaza-Kürt il ve ilçelerinin halkları, ya demokratik haklarından vaz geçerek Türk milliyetçiliği ve faşizmine biat edecekler veya da sürüp giden devlet zulmünü yaşamaya devam edeceklerdir.

Eğer bugüne kadar Kürt örgütleri, Zaza halkına, hakkı olan saygıyı gösterselerdi ve Zaza halkıyla eşit şartlar altında çalışabilselerdi AKP ve CHP´ye yüzde 10 dolayında az oy gideceğinden AKP tekrar iktidar olamazdı.

Türk zulmünden kurtulmanın yolu terör ve Zaza halkını inkâr etmek değil, ezilen Kürt ve Zaza milletinin beraber hareket ederek seçim sandığına gitmesidir.

Bu gidişatla AKP bir gün iktidardan düşse dahi, Kürt örgütleri başarılı olamazlar. Çünkü AKP'nin yerini, sırasını bekleyen diğer Türk milliyetçisi kadroları dolduracaklardır. Eğer Kürt örgütleri mevcut politikalarını sürdürürlerse, 500 senelik kısırdöngüyü yaşatmaya devam edeceklerinden Kürt ve Zaza halkları için “demokratik bir gelecek” sadece hayal olarak kalacaktır.

Kürt örgütleri böyle bir yandan devlete yaranmak ve diğer yandan Zazaları kürtleştirmeye çalışarak büyüyemezler. Bu gidişle Kürt örgütleri, Zazalardan almakta oldukları kısmi desteği de zamanla kaybedeceklerinden daha da küçüleceklerdir.

Kürt örgütleri taraftarlarının, Zaza halkının ve Zaza Dili´nin inkarının, her iki halk için uzun vadedeki zararlı sonuçlarını göz önünde tutarak yeniden düşünmeleri gerekmektedir.

Çünkü Zaza halkı uyanıyor ve demokratik haklarına her yeni günde daha da kararlı sahip çıkacaktır.

Hakkı Çimen/Almanya

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın